Türk dış politikasının önemli figürlerinden olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin (AB) güç birliği yapabileceği potansiyel bir güvenlik mekanizması hakkında açıklamalarda bulundu. Ancak, bu tür bir anlaşmanın sadece Türkiye’yi politik veya ekonomik olarak tatmin etmeyi hedeflememesi gerektiğini belirten bir uzman, anlaşmanın adil olması gerektiğine vurgu yaptı.
ABD’nin dış politikasındaki ani değişim ve Donald Trump’ın görevde olduğu dönemde Avrupa’dan askeri yardımın kesilmesi, 27 AB üyesi ülkesinin endişelenmesine neden olmuştu. Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz günlerde Avrupa’da savunma bütçelerinin arttırılması için 840 milyar dolarlık bir plan önerdi. Almanya ise kendi savunma harcamalarını artırarak büyük bir paket sunmuştu.
Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olması ve güçlü stratejik konumu göz önüne alındığında, Avrupa’nın güvenliği için önemli bir oyuncu olabileceği ifade ediliyor. Türkiye’nin Suriye’de, Libya’da ve Rusya ile olan ilişkilerinde yaşadığı askeri ve diplomatik krizler, ülkenin güvenlik stratejisindeki deneyimi pekiştirmiştir.
Türkiye’nin güvenlik mekanizmalarına dahil olmasının gerekliliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da vurgulandı. Erdoğan, “Avrupa güvenliğini Türkiye olmadan inşa etmek düşünülemez,” diyerek Türkiye’nin bu süreçteki rolünü tekrar hatırlatmıştır.
Uzman Görüşü:
Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyesi Murat Aslan, Türkiye’nin AB ile birlikte oluşturabileceği bir güvenlik yapısının her iki taraf için de tamamlayıcı olacağını belirtti. Aslan, “Eğer güvenlik mekanizması, Avrupalılar tarafından ‘bizim sorunumuz değil’ olarak görülmeyen ve adil bir şekilde yapılacaksa, Türkiye kesinlikle AB ile birlikte olacaktır,” dedi.
Aslan ayrıca, Avrupa’nın uzun vadeli savunma kapasitesinin, Türkiye’nin savunma sanayi ürünleri ile tamamlanabileceğine dikkat çekti. Türkiye’nin yerli savunma sanayi, drone ve askeri ürünlerde büyük başarılar elde etti. Türkiye’nin küresel silah ihracatındaki payı, son yıllarda büyük bir artış gösterdi.
Türkiye’nin güç kapasitesine sahip olmasının, AB için önemli bir fırsat olduğunu belirten Aslan, eğer Avrupa yalnızca Türkiye’nin askeri kapasitesini ve insan kaynağını kendi çıkarları için kullanmak isterse, Türkiye’nin buna katlanamayacağını söyledi.